Tarih ve gelecek kokan yaklaşım anlayışı

Dünyada değişen seyahat trendleri, turizmi sadece konaklama değil, deneyim, sürdürülebilirlik ve yerel kültürle bütünleşme alanı haline getiriyor. Yeni nesil turistler, artık doğayla uyumlu, özgün ve anlam yüklü rotaları tercih ediyor. Bu dönüşüm, turizm sektöründe kalite kadar hikâyesi olan destinasyonların öne çıkmasını sağlıyor.
Yavuz MÜFTÜOĞLU
Son yıllarda dünya genelinde turizm anlayışı hızla dönüşüyor. Sadece konaklama ve hizmet kalitesine dayanan geleneksel turizm modelleri, yerini çok katmanlı, kültürel ve çevresel sürdürülebilirliği odağına alan deneyim temelli yapılara bırakıyor.
Türkiye ise bu dönüşümde hem doğal zenginliği hem de tarihi ve kültürel çeşitliliği sayesinde önemli bir avantaja sahip. Pandemi sonrası şekillenen seyahat tercihleri, doğayla iç içe, özgün mimariye sahip, yerel kültürle bağ kuran konaklama alanlarını ön plana çıkardı.
Aynı zamanda turizm yatırımları yalnızca ekonomik değil, sosyal ve çevresel etkileriyle de değerlendirilir hale geldi. Bu çerçevede “lüks turizm” kavramı da yeniden tanımlanıyor: Sadeleşme, anlam arayışı, doğayla uyum ve yerel kalkınmaya katkı artık yeni lüksün yapı taşları arasında.
AJWA Cappadocia Genel Müdürü Doruk Aktoprak
İşte bu yeni paradigma içinde Kapadokya’da konumlanan AJWA Cappadocia, sadece bir otel projesi değil; sürdürülebilirlik ilkeleriyle şekillenen, yerel kalkınmayı destekleyen ve uluslararası ölçekte örnek teşkil eden bir yatırım olarak öne çıkıyor. 12 Group Şirketler Grubu tarafından hayata geçirilen bu özel tesis, Türkiye turizminin geleceğine dair önemli ipuçları sunuyor.
Kültürel ve doğal miras
AJWA Cappadocia, Nevşehir’in tarihi Mustafapaşa Köyü'nde, 90 dönümlük geniş bir alanda konumlanıyor. Doğayla uyumlu taş mimarisi, geleneksel Türk el sanatlarıyla bezeli iç mekânları ve çok katmanlı deneyim anlayışıyla misafirlerine yalnızca konaklama değil, kültürel ve ruhsal bir yolculuk vadediyor.
Tesisin mimari planlaması, bölgenin doğal eğimine uygun olarak şekillendirilmiş; çevreye minimum müdahaleyle inşa edilen yapılar, geleneksel Anadolu konaklarının estetiğini modern lüks anlayışıyla harmanlıyor.
AJWA Cappadocia Genel Müdürü Doruk Aktoprak, tesisin sadece bir turizm yatırımı olmadığını söyledi. Aktoprak, “Kapadokya gibi kültürel ve doğal miras açısından dünya çapında öneme sahip bir bölgede attığımız bu adım, sadece bir otel yatırımı değil; yerel kalkınmaya, sürdürülebilirliğe ve deneyim turizmine dayanan uzun vadeli bir kalkınma modeli sunuyor. Otelimiz, yerel istihdam yaratmanın yanı sıra, bölgeye kültürel değer katmayı hedefliyor” ifadelerini kullandı.
Sadeliğe ve tarihe yolculuk
Doruk Aktoprak,"AJWA Cappadocia’da “lüks” anlayışı geleneksel normların dışına çıkıyor. Artık yüksek tüketimle değil, sadelik, doğayla uyum ve yerel değerlere duyulan saygıyla tanımlanıyor. Bu anlayış, yalnızca fiziki olanaklarda değil, deneyimin her katmanına yansıtılıyor. Taş mimarili odalarda kuş sesleriyle uyanmak, doğa temelli çocuk atölyelerine katılmak, yürüyüş rotalarında bölgeyi keşfetmek ve porselen müzelerinde kültürel mirasla buluşmak bu deneyimin yalnızca bir parçası" diye konuştu.
Sürdürülebilir işletme modeli
AJWA Cappadocia’nın işletme yapısı, sürdürülebilirlik ilkesine sıkı sıkıya bağlı olarak tasarlanmış. Tesiste güneş enerjisi sistemleri kullanılıyor. Temizlikte kimyasal içermeyen ürünler tercih ediliyor. Aynı zamanda inşaat sürecinden itibaren doğal dokuya zarar verilmeden, bölge halkı ve yerel kaynaklarla entegre bir yapı oluşturulmuş. Yerel tedarikçilere öncelik verilmesi, sürdürülebilir istihdam yaratılması ve doğa temelli etkinliklerin teşvik edilmesi gibi unsurlar, bu anlayışın sahaya nasıl yansıdığını gösteriyor.
Sanatla iç içe yaşam
AJWA Cappadocia sadece konaklama değil, sanatla iç içe bir yaşam alanı sunuyor. Otel bünyesinde kurulan sanat galerileri, porselen ve kahve müzeleri, seramik atölyeleri ve özel sergi alanları sayesinde misafirler, konakladıkları süre boyunca estetikle bütünleşen bir deneyim yaşıyor. Çocuklar için hazırlanan doğa ve sanat temalı atölyeler, mini hayvanat bahçesi ve organik bahçeler ise ailelerin doğayla bağ kurmasını sağlıyor.
Şef Recep İncecik
Uluslararası başarı
AJWA Cappadocia, açıldığı ilk yıldan itibaren birçok uluslararası ödüle layık görüldü. Preferred Hotels & Resorts, AJWA Cappadocia’yı, Türkiye’deki ilk ve halen tek otel olarak, Legend Collection üyesi olmaya layık buldu. World Luxury Hotel Awards tarafından “Avrupa’nın En İyi Lüks Konsept Oteli”, “Türkiye’nin En İyi Lüks Aile Tatil Köyü” ve “En İyi Sürdürülebilir Lüks Tatil Köyü” unvanlarına sahip olan tesis, bölgedeki lüks turizmin standartlarını yeniden tanımlıyor.
Şef Recep İncecik
Üç kültür, tek tabak
AJWA Otel bünyesindeki Zeferan Restoran’da Şef Recep İncecik, geleneksel mutfakları modern tekniklerle harmanlayarak damakta iz bırakan tabaklara imza atıyor. Gastronomi kariyerine Türk mutfağının klasik çizgisinde başlayan Şef Recep İncecik, yurt içi ve yurt dışında edindiği tecrübelerini Zeferan’da da sürdürüyor. "Tarihle pişen tarifler" anlayışıyla yola çıkan İncecik'in ellerinden adeta lezzet akıyor.
Menüsünde Azerbaycan, Osmanlı ve Türk mutfaklarını çağdaş tekniklerle yorumluyor. İncecik, her yemeğin bir hikâye taşıdığını belirterek, “Mutfağımız sadece damak tadına değil, kültürel belleğe de hitap ediyor” dedi. Şef Recep İncecik, "Menüde kullanılan tüm malzemeler ise yerel üreticilerden tedarik ediliyor. Böylece hem lezzet hem de sürdürülebilirlik ön planda tutuluyor" ifadelerini kullandı.
Şef Recep İncecik ve Yavuz Müftüoğlu
Otelin Yiyecek ve İçecek Direktörü Okan Tezkurtaran da Zeferan’daki yemek deneyimini, “Bizim mutfağımızda yemek bir ritüeldir. Her lokma, geçmişle bugünün zarif bir bileşimi” şu sözleri ile özetledi. Zeferan Restoran, gastronomiyi sadece bir tüketim aracı değil, aynı zamanda bir anlatı dili olarak konumlandırıyor.