Diziler sayesinde dünyaya ürün satıyoruz

Ev ve mutfak gereçleri markası Schafer, e-İhracat’taki gelişmeye ilave olarak ABD pazarında büyümek istiyor. Üreticiler Türk dizilerinin ayak izini takip etmeye başladı. Schafer CEO'su Murat Aslan, “Bu dizilerle kültür ihraç ediyoruz, bu da farklı pazarlara açılmamızın önü açıyor. Truva atı gibi” ifadelerini kullandı.
Türk markalar ihracat için Türk dizilerinin popüler olduğu pazarlara yöneliyor. Özellikle Türkiye'nin üretim gücünün yüksek olduğu sektörler de Türk dizilerinin ayak izin takip etmeye başladı. Schafer CEO'su Murat Aslan, "Türkiye inanılmaz dizi film ihraç ediyor. Amerika'dan sonra dünyada ikinci sıradayız. Ezel'de Türkiye'nin sofra kültürü gösteriliyor. Türk kahvesi, Türk çayı içiliyor. Bu dizilerle ürün ihracat etmenin ötesinde bir kültür ihraç ediyoruz. Bu vesileyle de farklı pazarlar açılmamızın önü açılıyor. Truva atı gibi. Biz de bu bağlamda mağaza Schafer mağazası ihraç etmeyi planlıyoruz" dedi.
Made in Türkiye algısı
Amerika’ya özel önem göstereceklerini söyleyen Murat Aslan “Gittiğiniz ülkeye göre koleksiyon yapmalısınız. Mesela bize büyük gelen fincanlar Amerika için farklı. Bizim beğendiğimiz hiçbir şeyi beğenmiyorlar. Her şeyleri makro. Oraya özgün ürünler ürettik. Yakında e-Ticaret platformlarının hepsinde Amerika’da olacağız ve kendi sitemizi de kuracağız. Orada büyük ev tekstili atılımı yapacağız. Türk ev tekstili hem çok kaliteli hem çok güçlü” diye konuştu. e-İhracat’la girdikleri Amerika’da daha sonra perakende mağazalar açacaklarını söyleyen Murat Aslan “Made in Türkiye algısı her geçen gün güçleniyor. Türk malı artık bir marka. Özellikle ev tekstilinde çok güçlüyüz. Amacımız Türk kültürüyle birlikte büyümek. Hamam kültürü ürünleri, mutfak, ve diğer yaşam odaları ile büyümek. Hâlihazırda orada bunu çok güzel yapan Türk markaları var. Biz de geniş bir ürün yelpazesiyle önce e-İhracat, sonra mağazalarla büyüyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Mutfaklar büyüdü
Murat Aslan “Eskiden 12 kişilik yemek takımları vardı. Şimdi 6 kişilikle süreci kapatmaya çalışıyor aileler. Tencereler daha büyüktü, artık küçüldü. Çeyiz takımlarında sayılar daha büyüktü, azaldı. Pandemi, evlerimize daha farklı bakmamızı sağladı. Yemek yapmak artık son yılların havalı uğraşı oldu ve evde yemek hazırlama kültürü çok büyüdü. Artık yemeği kendisi hazırlayıp misafir çağırmak moda. Bu da mutfakları büyüttü. Mutfak büyüyünce sofra, pişirme, elektrikli ev aletleri girdi. Bizim de pişirme ve elektrikli aletler kategorisi çok büyüdü. Çünkü mutfaklar artık yemek yenip kahve içilen, sohbetin devam ettiği mekânlar oldu” diye konuştu.
Patron mızmızlanmaz ya iş görür ya kapatır
Son dönemde enflasyonla mücadele programı piyasaları sıkıştırdı. Satışlar düştü, finansman zorlaştı. Düzenlediği basın toplantısında iş yapma şekillerine de değinen Murat Aslan, sektörde ödemelerde sarkma olduğunu, çok fazla konkordato gerçekleştiğini söyledi. Sıkıntıların tüm şirketler için olduğunu söyleyen Aslan “Biz de hepsini dibine kadar yaşıyoruz. Çek ertelemeler, ödeme güçlükleri hep var ama bir gün Harvard’dan gelen bir profesörü dinliyordum. Dedi ki, şu an işe başlayacak kişi 12 yılda 8 kere iş değiştirecek, 1,5 yılda istifa edecek, sonra gidecek. Bunun için eğitim setini kur, düzenle, şirkette mentör sistemi kur, çalışanını kaptırma. Yani mızmızlanma. ‘Gençler 1,5 yılda iş değiştiriyor diye sızlanma. Bunu değiştiremezsin. Z kuşağına hükmedemezsin. Sen şirketini buna hazırlamalısın. Değişimi gör, hazırlan. Patron mızmızlanmaz, iş görür, ya çözüm üretir, ya kapatır” ifadelerini kullandı.
Züccaciye sektöründeki fiyatlara da değinen Murat Aslan, "Geçen sene her ay zam vardı. Maliyetleri yansıtmak bir yana şu anda herkes indirim yapıyor. Bence ağustos ayının fiyat ortalaması hazirandan da düşük olacak. Düğün sezonu olmasına rağmen fiyatlar geri geliyor" dedi.